BULUSMA NOKTASI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

BULUSMA NOKTASI


 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Gruptan Mikael Stanne İle Röportaj

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
LycanThropy
Admin
LycanThropy


Mesaj Sayısı : 96
Kayıt tarihi : 26/05/07

Gruptan Mikael Stanne İle Röportaj Empty
MesajKonu: Gruptan Mikael Stanne İle Röportaj   Gruptan Mikael Stanne İle Röportaj Icon_minitimeCuma Haz. 01, 2007 9:04 am

Gruptan Mikael Stanne İle Röportaj 777_1171345260_3182
Bu, bugünkü ilk röportajınız mı?

Hayır, sanırım onuncu [gülüşmeler]...

- Öncelikle Gothenburg müziğini barındıran böyle sağlam bir Dark Tranquillity albümü yaptığınız için teşekkürler. Bu müziği Dark Tranquillity' den başka kimsenin de yapamayacağı ortada. Bu çok muhteşem birşey olmalı..?

Teşekkürler..

- Pete Woods bir eleştirisinde sizin için “Dark Tranquillity kendi müzikal tarzlarını değiştirdiklerini inatla reddediyor” demişti. Buna katılmıyorum.

Evet! Birçoklarının yaptığı gibi bir kaçış yolu bulmayı deneyerek bir albüm yapmak gerçekten çok kolay. Ama bu inandığın müziğe ihanet gibi bir şey olur. Bu yüzden sevdiğimiz ve bizim için önemli olan tüm malzemelere -hız ve melodi- sahip bir albüm yapmaya karar verdik. Geçmiş birikimlerinden gelen deneyiminle yeni bir şeyler üretiyorsun. Dünyadaki müziğin durumu, birilerinden yada birşeylerden etkilenmek çokta önemli değil yani. Hepimiz dinleyicilerimizden yada kayıt şirketlerinden herhangi bir baskı olmadan yapacaklarımızın en iyisi olacağını biliyoruz ve sahip olduğumuzun en iyisini yapmaya çalışıyoruz.

- İnsanlar bazen bunun farklı tarzlara dönüşebilecek bir müzik olduğunu unutuyorlar. Burada bunun kritiğini yapmayacağım, ama Soilwork ve In Flames açıkça bu yolda ilerliyorlar ve sizde onların arasındasınız. Albümlerinizdeki bu gelişimler hakkındaki düşünceleriniz nedir?

Bence bu iyi bir şey. Sürekli aynısını yapmamak için bu gelişime gerçekten ihtiyaç duyuyorsun ve bunun gerçekten önemli olduğunu düşünüyorum. Geçmişimizden gelen tecrübeyle şu an yaptıklarımızın canlı ve taze ürünler olduğunu düşünüyoruz, ama farklı yada yeni bir yönde olmuyor tüm bunlar. Neyi sevdiğimizi biliyoruz ve bunu sürdürmeye çalışıyoruz, ama müzikle bütünleşmiş birçok eleman var ve bunu tümden değiştirmek zor. Geçmişte bunu yaptık ve çok ta iyi oldu. Projector albümü tam anlamıyla farklı bir albümdü mesela. Kimisi nefret etti, kimisi çok sevdi; bu muhteşem bir şey! Ama bu sadece bizim o anda yapmak istediğimiz şeyden ibaretti. Artık geçmişte kaldı ve şimdi diğerleri için yola devam ediyoruz.

- “Değişim” göreceli bir kavram. Bakabileceğiniz iki yol var. Bir çok hayranınız "Dark Tranquillity müziği" tadında bir Dark Tranquillity albümü istiyor. Ancak bunun ve aynı albümü tekrar tekrar yapmanın arasında dengeyi de kurmak gerekiyor galiba..?

Evet. Dinleyicilerimizin çoğu değişikliklerin olmasını bekliyorlar. “Damage Done” gibi bir albüm yapmak gerçekten kolay olurdu, çünkü başarılı bir albümdü. Ama eğlence bunun neresinde? Birlikte yaptığımız tüm şeyler arasında en çok sevdiğimiz müzik yapmak. Bu bizim için en önemli şey. Kolay olduğundan ve iş güvenliği için kendimizi tekrar etmemiz tüm hayranlarımızı bizden soğuturdu.

- Albümde gitarlar şimdiye kadar yapılandan hayli keskin.

Evet, sağlam bir albüm yaptığımızdan emin olmak için gerçekten çok çalışıyoruz. Albüm kayıtlarımızın miksleri çok iyi. Aslında prosedür gayet basit. Her şey zaten kayıt öncesinde iyi bir şekilde tamamlanıyor, sonra stüdyoya girip yapabildiğimizin en iyisini çalıyoruz, ardından miks yapılıyor [Fredrik Nordstorm] ve albüm tamamlanıyor. Cehennem kadar sıkıcı bir şey! Kayıtlardan nefret ediyorum! Hiç eğlenceli bir tarafı yok. Şarkılar tamamlanmadığında daha keyifli oluyor. Ve yeniden, aynı şekilde kayda girip tekrar çalıyorsunuz. Ama sahnede öyle değil. Her seferinde çok büyük değişiklikler oluyor ve olay yeniden eğlenceli bir hal almaya başlıyor.

Doğru, sahneye çıkıp, aynı performans içinde bir parçayı 10 defa çalmak zorunda değilsiniz..

Hayır [gülüşmeler], kesinlikle.

- Müziğinizde elektronik öğeleri kullanarak çok iyi bir iş çıkarıyorsunuz ve bu hiç bir şarkı için fazla olmuyor, gitarları boğmadan daima bir renk ve derinlik ekliyorsunuz?

Evet, ayrı bir enstrüman gibi bunu müziğimizde kullanmayı seviyoruz. Ama çokta özel bir rolü yok parçalarda, sadece farklı bir enstrüman o kadar. Sözler yazıldıktan sonra “Belki de burası gitarla çalınırsa müzik daha iyi olur” yada “Klavye kullanırsak melodiye daha uygun olur” şeklinde çalışıyoruz. Kim ne çalıyorsa yerlerini devamlı değiştirerek en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Martin [Brandstrom] neyi ne zaman kullanacağımızı ve ne zaman arka planda bırakmamız gerektiğini gerçekten iyi biliyor. Açıkçası miksin yapılması tam anlamıyla bir kabus. Çünkü arka plandaki bu tonların şarkıyla bütünleşmesi gerekiyor. Metal albümü yapılıyor ve metal öğeleri taşımak zorunda. Yaptığımız bu müzikle alışılmış gitar tabanlı parçalardan biraz daha farklı birşeyler üretiyoruz..

- Diğer albümlerde olduğu gibi bu albümde de clean vokal pek kullanılmamış?

Hayır, aslında öncesinde bunu yapmıştık ve şimdi herkes bunu yapıyor. Bu yüzden artık bir esprisi kalmadı diye düşünüyorum. Bence öfkenin olduğu yerde clean vokalin işi yok..

- Sanıyorum “Character” salt bir albüm başlığından daha fazlasını içeriyor. Şarkıların genel teması diyebilir miyiz bunun için?

Evet, sanırım öyle. Albüm için sözleri yazmaya başlarken amacım şuydu: Farklı psikolojik olaylar yada farklı ruh durumları içeren şarkılar istiyordum, birşeyleri yaparken düşünülen farklı nedenleri anlatan sözler... Neden hiç birşey yapmadan yönetiliyoruz? Neden girilen bu yola tepki vermiyoruz ve neden hep birlikte aptalca şeyler yapmaya devam ediyoruz? Bu neden kaynaklanıyor? Bu terbiyeli olmak mı demek yada gidilen öylesine bir yol mu? Sağlam, nereye liderlik yaptığını bilen ve çevresinde olup bitenlerden kolay etkilenmeyecek bir yöneticinin olması çok önemli. Sen sadece en iyi malzemeyi alıyorsun ve kendini geliştiriyorsun ama uyuşuk bir şekilde yada sana kendini o an için iyi hissettirecek birinin yolundan giderek değil. Albümdeki şarkıları yazmaya başladığımda çıkış noktam buydu.

- Lost to Apaty EP’ si albüm için sanki biraz "ön izleme" oldu..

Evet, yapılması gereksiz bir şeydi. Aslında garip birşeydi ve doğal hissettirdiğini söyleyemeyeceğim. Ama eğlenceliydi. Bu albümü yaparken istediğimiz şeylerden biri, çok fazla açık olmamaktı. Radyolarda çalınacak veya video malzemesi olarak kullanılacak bir şarkı istemiyorduk. Albümü sıkı çalışarak yapmak istiyorduk. Kayıt şirketimiz “Hadi bir single yapalım” dedi, biz de “tamam” dedik. Hangi şarkıyı yapacağımızı sordular ve 6 şarkı önerdik, çünkü hiçbir fikrimiz yoktu. Kararı onlara bıraktık ve onlarda iyi bir seçim yaptılar. Single burada deliler gibi sattı ve video her yerde gösterilmeye başladı. Bu iyi, ama tam anlamıyla gereksiz birşeydi.

- Evet, İsveç listelerine 47. sıradan girdiğini okumuştum. Bu sizin için bir sürpriz olmalı?

Evet, çok garip bir histi. Neden böyle düşündüğümüzü bilmiyorum ama gittikçe yükselmeye başladı zaten. Damage Done’ dan daha iyi bir satış grafiği var şu anda.

- Albümün karmaşık ve anlaşılması güç olduğunu söylemiştiniz ve bende buna katılıyorum. İlk dinlediğimde “iyi bir albüm” diye düşünmüştüm. Ardından tekrar tekrar dinledim ve beni kendine esir etti.

Evet, ortalıkta ilk dinleyişinde “vay, süper olmuş!” diyip bir hafta sonra sıkılacağın çok albüm var. Çünkü anlatmak istediğini o süre içinde sana zaten veriyor. Bir albümün uzun ömürlü olması gerek. 400 defa dinledikten sonra bile “vay be” diyebileceğin albümleri seviyorum ben. Bu albümün kayıtları geçen sene şubat ayında tamamlandı ve neredeyse bir yıldır dinliyorum. Bana göre hala işe yarıyor.

Piyasaya çıkması neden bu kadar uzun sürdü?

Century Media ile olan anlaşmamız Damage Done ile bitmişti. Diğer şirketlerden de teklifler alıyorduk, birşey yapmadan önce teklifleri değerlendirdik. Bu biraz zaman aldı. Sonuçta Century Media ile tekrar anlaşmaya varıldı. Gerçekten çok iyi teklifler aldık ama Century Media bizim için gerçekten en iyisiydi. Bu yüzden herhangi bir değişiklik yapmamaya karar verdik...
- Anlaşma nasıl sonuçlandı?

Üç albüm için anlaştık...

- Lost to Apaty, “Alone in the Dark” soundtrack’ indeydi. Sanırım buda sizin için bir ilk?

Evet, doğru. Internet’te hakkında birşeyler okumuştum, olayın içine girdikten sonra ne kadar gerekli olup olmadığını görüyorsun [gülüşmeler]. Bu tip toplama albümleri hiç anlayamıyorum, özellikle filmler için yapılanları..

- “Lost to Apaty“ nin CD deki klibini izledim, panoramik bir video gibi olmuş.

Gayet basit ama çorak ve terkedilmiş atmosferiyle albümü hissettirecek bir video istiyorduk. Çok kasvetli olmalıydı. Niclas [Sundin] ‘ in cover çalışmalarından bazılarını kullanarak bunu üç boyutlu ortama aktardık. Ardından fondaki şehir görüntülerini yaptık. Tek günlük gayet basit bir çalışma oldu. Buna benzer basit videoları seviyorum. Televizyonda birkaç kere yayınlanacağını bildiğiniz halde çok büyük miktarlarda para harcıyormuşsunuz hissine kapılmıyorsunuz en azından. Ama bu video İsveç televizyonlarında neredeyse her gün yayınlanıyor..

- Yani videodaki bu arka planlar tasarlandı mı? Bunu gerçekten merak ediyorum.

Evet, cover çalışmalarından sonra tüm bu yapılanlar üç boyutlu ortama aktarıldı. Çok acaip, ama güzel oldu [gülüşmeler].

- Video çekimlerini sinir bozucu bulmuyor musunuz?

Hayır, bu defa mükemmeldi! Tek günlük bir çalışma ve eğlence. Kesinlikle iyiydi.

- Niclas Sandin‘ in yaptığı çalışmalar hakkında bu kadar soru sormam garip aslında, ama adamın çalışmaları her yerde mevcut..

Evet, doğru [gülüşmeler]. Adam yaptıklarından emin olmak için kendini sürekli meşgul ediyor. Bazen onu ofisinden çıkarmak için zorluyorum; hafta sonları, gece - gündüz.. sürekli deli gibi çalışıyor.

- Albüm coverı için bir tasarımcının olması güzel olmalı..

Evet, başlangıçta tüm demolar yapıldı. Muhteşemdi, fakat sanıyorum bizim albüm coverları için diğerlerine göre daha sıkı çalıştı. Yaptığı şeyden dolayı herkesin memnun kaldığından emin olmak isteyen biri. Bize 200 farklı tasarım getirdi. Birkaçını seçtik ve onlar üzerinde çalışmalarına başladı. Ardından son seçim yapıldı ve aylarca onun üzerinde çalıştı. Albümün ve dijital paketlerin son halini bugün gördüm ve tamamen farklı olmuş.

- Dijital Paketlerde neler var?

Tamamen farklı bir düzenleme oldu. Geçen seneki Kore turnesinden bazı canlı şarkılar ve videolar var. Daha izleyemedim. Umarım bugün izleyebilirim [gülüşmeler].

- Avrupa turnesine Kreator ile birlikte çıkıyorsunuz. Bu ilginç bir kombinasyon...?

Evet, sabırsızlanıyorum! Kreator her zaman favorimdi, onlarla birlikte olmak büyük bir onur...

- Ardından Amerika’da Soilwork, Hypocrisy, ve Mnemic ile birlikte çıkacağınız ve benim “İsveç İstila Turnesi” dediğim şovunuz olacak..

Süper vakit geçireceğimize eminim. Tüm bu saydığın İsveçliler Amerika’da.. Bizim için tehlikeli olacak. [gülüşmeler]

İsveç melodik death müziği Amerika'yı son birkaç yıldır etkisi altına aldı ve gittikçe de büyüyor. Öyle ki Amerika'daki bazı albümler İsveç'tekilerden daha İsveçli olmaya başladı.

[gülüşmeler] Bunu söylemen çok güzel. Bizim tarzımıza yönelik iyi bir kompliman ama sanırım bizim için birşey değiştirmiyor [gülüşmeler]. Melodileri iyi olan birkaç iyi albüm var gerçekten.

- Dark Tranquillity baz alınarak yapılan bir çok albüm var piyasada. Mesela ilk olarak aklıma Lilitu geldi..

Bu tabi ki çok güzel birşey. Başından beri iyi bir şeyler yaptığımızı gösterir. İyi bir albümden etkilenerek kendi başına birşeyler yapabilmek çok güzel. Bizimde başlangıcımız böyle olmuştu. Kreator ve Helloween’ dan etkilenmiştik ve bunun üzerine kurulu yeni bir şeyler yapmayı denedik. Orijinalliğinizi sürdürdüğünüz sürece yaptığınız şey hırsızlık değildir..

Rockox - 11 Temmuz 2005
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://darktranquillitytr.yetkin-forum.com
 
Gruptan Mikael Stanne İle Röportaj
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
BULUSMA NOKTASI :: dark tranquillity :: Basında-
Buraya geçin: