dedemiz at the gates...

İsveç’li grup At The Gates 1990 yılında kuruldu ve kariyerine “Gardens of Grief” EP’siyle başladı. Death metal camiasında büyük beğeni toplayan bu EP’den sonra 1992 yılında Deaf Records etiketiyle çıkış albümlerini hazırladılar: “Red In the Sky is Ours”. Death, black ve melodik metalin karışımı olan albümde Thomas Lindberg’in vokali de oldukça çeşitli ve farklıydı. Bu albümle başarıya ulaşan grup ünlü Peaceville Records şirketi ile anlaştı. At The Gates artık yükselişe başlamıştı.

Peaceville Records, grubun ikinci albümü “With Fear I Kiss The Burning Darkness” ile birlikte grubun önceki albümü “Red In The Sky is Ours”u beraber çıkardı. 2 CD’den oluşan bu çift albümden sonra “With Fear I Kiss The Burning Darkness” albümü tek başına da piyasaya sürüldü.

Üçüncü albüm “Terminal Spirit Disease” 1994’te çıktı. Derin bir melankoli ve sert bir öfkenin harmanı olan bu albüm ayrıca üç live parçayı da içeriyordu ve grubun sevenleri tarafından tam not aldı. Peaceville’i bırakıp Earache Records ile anlaşan grubun bir sonraki albümü “Slaughter of the Soul” oldu. 1995’te çıkan albüm death metal köklerine bağlı kalsa da müzikal anlamda epey değişiklikler barındırıyordu. Bu albüm ayrıca At The Gates’in kendi başına yaptığı ve çıkardığı son albüm oldu. Grubun bu tarihten sonra çıkan tüm albümleri (biraz da ticari amaçla çıkarılan) derleme albümler ya da tekrar piyasaya sürülen eski albümleriydi. 1996 yılında, yani son albümleriden sonra grup elemanlarının her biri farklı taraflara ve alanlara saçıldı. At The Gates dağıldı. Adrian, Anders ve Jonas “The Haunted” adında yeni bir grup kurdu ve bu grupla da çok iyi işler yaptı. Şu günlerde ise Tomas, Lock Up grubunun vokalini yaparken Adrian baterisini Cradle of Filth’de çalıyor.